Güvenlik uzmanı Brian Krebs, bu tür firmware'leri şöyle açıklıyor:
"Çoğu stok firmware, oldukça hantaldır ve temel işlevleri sunarlar.
Firmware update'lerinde kullanıcılara genellikle üreticilerin firmware'i yerine DD-WRT veya Tomato gibi açık kaynak kodlu alternatifleri öneriyorum. Uzun süre DD-WRT'yi kullandım, çünkü bir router firmware'inden bekleyebileceğiniz tüm seçenekleri sunuyor, ancak bu ayarlar siz açana kadar kapalı olarak bekliyorlar."
Cihazınızın desteklenip desteklenmediğini öğrenmek için DD-WRT ve Tomato cihaz sayfalarını kontrol edebilirsiniz. DD-WRT daha çok ayar sunarken, Tomato'nun daha kullanıcı dostu bir arayüz sunduğunu söyleyelim.
İster stok firmware'i kullanın, ister üçüncü parti bir firmware, onu güncel tutmanız son derece önemli. Bunun nedeni oldukça basit: Yeni açıklar kesintisiz olarak keşfediliyorlar. Linksys'te ortaya çıkan, uzaktan bağlanan kullanıcılara parola girmeden yönetici konsolu erişimi sunan hata gibi.
Firmware'i güncellemek için izlemeniz gereken adımlar, router'ınızın marka ve modeline göre değişecektir ancak çoğu, denetim paneli içinden güncellemeleri kontrol etmenize izin verir. Web tarayıcınızı açın, router'ınızın IP adresini girin, oturum açın ve gelişmiş ayarlar / yönetim sayfasına gidin. Bu yolla güncellemeleri kontrol etmeniz mümkün değilse, üreticinin sayfasına gidip destek bölümünde router'ınızın modelini aratabilir, yeni bir firmware'in yayınlanıp yayınlanmadığını kontrol edebilirsiniz.
Bazı router'lar, en son güncellemeleri otomatik olarak yükleyebiliyorlar. Ancak yeniliklerin ve değişikliklerin neler olduğunu görmek istiyorsanız, bu işlevi kullanmamayı tercih edebilirsiniz.
Uzaktan yönetimi kapatın
Router'ınıza internet üzerinden erişim izni veren bu ayar varsayılan olarak çoğu router'da kapalı bulunur, ancak yine de kontrol etmekte zarar yok. "Remote administration" veya "Remote management" veya "Enable web access from WAN" isimli ayarı bulun ve devre dışı olduğundan emin olun.
UPnP'yi kapatın
UPnP veya Universal Plug and Play, ağ cihazlarının router tarafından algılanmasını kolaylaştırmak üzere geliştirilmiştir. Ancak bu protokol, ciddi güvenlik açıkları ve hatalarla tanınıyor. UPnP nedeniyle milyonlarca çevrimiçi cihaz, çeşitli güvenlik sorunlarına sahip. UPnP'nin en önemli sorunu, herhangi bir kimlik doğrulamaya gerek duymaması (her cihazı ve kullanıcıyı güvenilir sayıyor). Zararlı uygulamaların trafiğinizi farklı bir IP'ye UPnP yoluyla nasıl yönlendirebileceği, buradaki yazıda anlatılıyor.
Router'ınızın SSID'sini gizlemek başta kulağa iyi bir fikir gelebilir, ancak bunu yaptığınızda aslında güvenliğinizi düşürmüş oluyorsunuz. Bunun nedeni, SSID'nizi gizlediğinizde tüm cihazlarınızın etraftaki tüm ağlara SSID'nizi bildirerek "sen benim router'ım x misin?" gibi bir soru sorması.
SSID'nizi gizlemeniz, komşularınızı ağınızdan uzak tutabilir ancak becerikli hacker'lar için bu ayar, onlara "ben buradayım ve saklanmaya çalışıyorum" demeniz anlamına gelecektir. Ağınızı komşularınızdan korumak istiyorsanız, parolanızı değiştirin ve daha güçlü bir parola seçin.
Statik IP adresleri
Değiştirmek isteyebileceğiniz son bir ayar da var. Router'ınıza bağlanan cihazlara otomatik olarak ağ adresleri atayan DHCP'yi kullanmak yerine, tüm cihazlarınıza statik IP adresleri atayabilirsiniz. Teoride DHCP kapalıyken, tanınmayan makinelere herhangi bir IP verilmeyecektir.
Ancak hem DHCP'nin, hem de statik IP'lerin kendilerine göre riskleri ve dezavantajları bulunuyor. Örneğin statik IP'ler, spoofing saldırılarına açık olabiliyorlar. IP numaralarını DHCP ile alan cihazlar ise kötü amaçlı DHCP sunucularının man-in-the-middle saldırılarına maruz kalabiliyorlar. Hangi ayarın daha güvenli olduğuna dair henüz bir fikir birliği ortaya çıkmış değil.
Değiştirmek isteyebileceğiniz son bir ayar da var. Router'ınıza bağlanan cihazlara otomatik olarak ağ adresleri atayan DHCP'yi kullanmak yerine, tüm cihazlarınıza statik IP adresleri atayabilirsiniz. Teoride DHCP kapalıyken, tanınmayan makinelere herhangi bir IP verilmeyecektir.
Ancak hem DHCP'nin, hem de statik IP'lerin kendilerine göre riskleri ve dezavantajları bulunuyor. Örneğin statik IP'ler, spoofing saldırılarına açık olabiliyorlar. IP numaralarını DHCP ile alan cihazlar ise kötü amaçlı DHCP sunucularının man-in-the-middle saldırılarına maruz kalabiliyorlar. Hangi ayarın daha güvenli olduğuna dair henüz bir fikir birliği ortaya çıkmış değil.
0 Yorum:
Yorum Gönder